Sadece bize özel hazırlanmış Bilecik Köyleri rotasına başlamadan önce muhteşem bir sabah kahvaltısı molası verip ardından yolumuza devam ediyoruz. Bugünkü gezimizin ilk durağı kendisine has dokusuyla ilgi çeken Bilecik'in Osmaneli ilçesi olacak. Osmaneli, Sakarya nehrinin içinden geçtiği hem doğasıyla hem de tarihiyle bize keyif verecek olan şirin bir kasaba. Eski şehir merkezinde tarihi Rüstem Paşa Camisini, Aya Yorgi Kilisesini, geleneksel Osmaneli konaklarını ve kadınların işlettiği Lefke Bezi dokuma atölyesini göreceğiz. Lefke bezinin tarihi yolculuğunu dinlerken hem de atölyede lefke bezini dokuyan emekçi kadınlarımızı fotoğraflayabileceğiz. Osmaneli gezimizi tamamladıktan sonra rotamızı Bilecik’in doğa harikası olan bölgenin büyüleyici doğal güzelliklerinden Küçükelmalı Tabiat Parkına gidiyoruz. Tabiat parkında keyifli bir yürüyüş yapıp, tabiat parkı içersinde bulunan baraj gölü çevresinde bol bol fotoğraf çekiyoruz. Göl üzerinde bulunan iskelelerde dilediğimiz gibi fotoğraflar çektikten sonra buradan rotamızı bölgenin en fotojenik göllerinden olan Bozcaarmut Göleti’ne çeviriyoruz. Göletin üzerinde uzanan demir iskelede en güzel fotoğrafları çektikten sonra dileyenlerle göl çevresinde kısa bir yürüyüş yapabiliriz. Kış mevsiminin en çok yakıştığı hala keşfedilmemiş ve doğası bozulmamış Bozcaarmut’ta keyifli bir yemek molası da vereceğiz. Bizim için özel pişecek olan sucuk ve köftelerimizi en sevilen haliyle ekmek arasında ve ayran eşliğinde yedikten sonra buradan ayrılıyoruz. Rotamızı yörenin değerli toprağını sanata dönüştüren Kınık Köyüne çeviriyoruz. El sanatları yönünden zengin kaynaklara sahip olan Kınık Köyü, geçimini çömlekçilikle sağlıyor. Çömlekçilikte sanat ödülü almış ve bugüne kadar birçok kişiyi yetiştiren köyün en eski sanat atölyesine gidiyoruz. Toprağa değer veren, çamuru işleyen hünerli ellerin yaratıcılığı ile birbirinden görsel eserler tasarlayan sanatçımızdan gerekli bilgileri aldıktan sonra dileyenlerde çömlek yapımına eşlik edebilirler. Ardından dileyenlerle atölyede çömlek alışverişi yapabiliriz. Kınık köyünün köy kahvesinde oturup keyifli bir çay molası verip biraz dinlendikten sonra vakitlice İstanbul’da olmak için dönüş yolumuza geçiyoruz.